Sırt çantanızı hazırlayın, çünkü sizi sadece deniz, kum, güneş üçlüsünden çok daha fazlasını vaat eden bir cennete götürüyoruz! Toroslar’ın heybetiyle Akdeniz’in mavisinin kucaklaştığı, turkuaz renkli bir nehrin hayat verdiği, tarih fışkıran topraklara sahip bir yerden bahsediyoruz: Manavgat! Antik çağlardan günümüze uzanan zengin tarihi, verimli ovaları, buz gibi sularıyla ünlü şelalesi ve kanyonlarıyla bu eşsiz ilçe, her türden gezgine kucak açıyor. İster bir tarih tutkunu, ister bir macera avcısı, ister de sadece huzur arayan bir tatilci olun, Manavgat’ın size sunacağı bir sürprizi mutlaka vardır.
- Antik Dönem Yolculuğu
- Adalar Türkiye’nin Tatil Cenneti
- Kampçılık – Yaz Aylarının Tatil Alternatifi
- Ağaç Evler ile Doğal Hayat
- ÇAM KOKUSU ZAKROS OTEL LYKIA
- Yaz Hastalıkları ve Alınabilecek Önlemler
Suyun Peşinde: Manavgat’ın Serinleten Güzellikleri
Manavgat denince akla ilk gelen şüphesiz ki o meşhur nehri ve şelalesidir. Bu bölgenin can damarı olan suyun izini sürerek harika bir keşif turu yapabilirsiniz. Her biri farklı bir deneyim sunan bu duraklar, özellikle sıcak yaz günlerinde adeta birer vaha gibidir.
MANAVGAT NEHRİ
Tek bir kaynaktan beslenen dünyanın en güçlü akarsularından biriyle tanışın! Turkuaz yeşili, mineral bakımından zengin ve berrak sularıyla MANAVGAT NEHRİ, sadece bir su yolu değil, aynı zamanda bir yaşam kaynağıdır. Üzerinde düzenlenen tekne gezileriyle, nehrin iki yakasındaki narenciye bahçelerinin ve yemyeşil doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Bu turlar sırasında nehrin serin sularında yüzme molası verebilir, hatta şanslıysanız nehrin tatlı su kaplumbağalarını görebilirsiniz. Nehir aynı zamanda kano gibi su sporları için de harika olanaklar sunar. Antik dönemde Side’nin su ihtiyacını karşılayan bu nehir, bugün de bölgeye hayat vermeye devam ediyor.
MANAVGAT ŞELALESİ
Gürül gürül akan suların serinliği yüzünüze vururken, çayınızı yudumladığınızı hayal edin… MANAVGAT ŞELALESİ, çok yüksekten dökülmese de geniş bir alana yayılan coşkulu akışıyla adeta bir doğa senfonisi sunuyor. Burası, sadece bir fotoğraf noktası değil, aynı zamanda yöre halkının ve turistlerin en sevdiği kaçış noktalarından biri. Çevresindeki restoranlarda nehrin taze alabalıklarının tadına bakabilir veya getirdiklerinizle yemyeşil alanda piknik yapabilirsiniz. Şelalenin o dinlendirici sesi eşliğinde tüm yorgunluğunuzu unutacaksınız.
MANAVGAT BOĞAZI
İşte size eşsiz bir an! Manavgat Irmağı’nın Akdeniz’e kavuştuğu yer olan MANAVGAT BOĞAZI, tatlı su ile tuzlu suyun birbirine karıştığı o sihirli noktadır. Bir tarafınızda nehrin sakin ve serin suları, diğer tarafınızda denizin dalgalı ve tuzlu suları… Bu ilginç coğrafi oluşum, özellikle balık tutmak ve huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için ideal. Nehir teknelerinin son durağı olan bu bölgede, isterseniz nehirde, isterseniz denizde yüzme şansınız var. Her köşesi, fotoğraf tutkunları için harika kareler barındırıyor.
TİTREYENGÖL
Adını, en ufak bir rüzgarda bile yüzeyinin titremesinden alan TİTREYENGÖL, Manavgat’ın en özel doğal güzelliklerinden biridir. Manavgat Irmağı deltasının alüvyonlarla dolması sonucu oluşan bu göl, etrafındaki lüks konaklama tesisleri ve tatil köyleri ile bilinir. Sakin ve huzurlu atmosferi, yemyeşil çevresi ve Pekin ördeğinden karabatağa kadar ev sahipliği yaptığı kuş türleri ile doğa severler için harika bir dinlenme noktasıdır. Göl kenarında yapacağınız bir yürüyüşle günün stresinden arınabilirsiniz.
OYMAPINAR BARAJI
Mühendislik harikasıyla doğanın nefes kesen güzelliğinin birleştiği bir yer arıyorsanız, OYMAPINAR BARAJI tam size göre. Türkiye’nin en büyük üçüncü barajı olan bu yapı, Manavgat Çayı’nın Toroslar’daki derin vadisi üzerine kurulmuş. Baraj gölünün o eşsiz turkuaz rengi ve etrafını saran sarp kayalıklar, inanılmaz bir manzara sunuyor. Bu bölge, özellikle macera arayanlar için düzenlenen cip safari turlarının da en gözde duraklarından biri. Burada hem doğanın heybetine tanık olabilir hem de bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
Toroslar’ın Kalbine Yolculuk: Macera ve Adrenalin
KÖPRÜLÜ KANYON
Adrenalin tutkunları buraya! Manavgat’a yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki KÖPRÜLÜ KANYON Milli Parkı, rafting ve kanyoning denince Türkiye’de akla gelen ilk yerlerden. Köprüçay’ın buz gibi sularında, 14 kilometre boyunca uzanan ve duvar yüksekliği yer yer 100 metreyi bulan kanyonun içinde kürek çekmek, unutulmaz bir deneyim. Etrafınızı saran sedir ormanları ve sarp kayalıkların manzarası eşliğinde hem spor yapacak hem de doğanın tadını çıkaracaksınız. Bölgede rafting turları düzenleyen birçok firma bulunuyor ve bu turlar genellikle her seviyeden katılımcıya uygun oluyor. Macera dolu bir gün geçirmek için mükemmel bir seçenek!
Antik Dünyanın Fısıltıları: Tarih Dolu Rotalar
Manavgat ve çevresi, aynı zamanda binlerce yıllık bir tarihe ev sahipliği yapıyor. Bu topraklarda yürürken antik çağların fısıltılarını duyabilirsiniz. İşte size zamanda yolculuk yaptıracak birkaç durak:
SELEUKEİA (Şıhlar Köyü)
Korunma amacıyla bir tepe üzerine kurulmuş, tüm ovayı ve denizi ayaklarınızın altına seren bir akropol kent düşünün… İşte SELEUKEİA tam da böyle bir yer. Manavgat’ın kuzeyindeki Şıhlar Köyü içinde yer alan bu antik kent, M.Ö. 300’lerde Selevkoslar tarafından kurulmuş. Kentin kalıntıları arasında gezerken, o dönemin stratejik dehasına ve mimari anlayışına hayran kalacaksınız. Manzarası ise kelimenin tam anlamıyla büyüleyici.
SELGE (Altınkaya Köyü)
Toroslar’ın zirvesine yakın, denizden 950 metre yükseklikte kurulmuş antik bir Pisidya dağ kenti olan SELGE, özellikle tiyatrosuyla ünlüdür. Köprülü Kanyon’u geçtikten sonra virajlı ama manzarası harika bir yoldan ulaşılan bu kent, adeta bir kartal yuvası gibi. Yol üzerinde Göreme’deki peri bacalarını andıran ilginç kaya oluşumları da size eşlik edecek. Selge’nin o muhteşem tiyatrosunun basamaklarına oturup manzarayı izlemek, paha biçilmez bir deneyimdir.
ALARAHAN
Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından 13. yüzyılda yaptırılan ALARAHAN, Konya ile Alanya arasındaki tarihi ticaret yolu üzerinde bir kervansaraydır. Alara Çayı’nın kenarında, nefis bir vadi içinde yer alan bu han, Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerinden birini sunar. Hanın hemen üzerindeki sarp bir tepeye kurulmuş olan Alara Kalesi de vadiye hakim bir konumdadır. Bu yapı, size Selçuklular dönemindeki kervanların yolculuklarını ve konaklamalarını hayal etme fırsatı sunar.
ASPENDOS
Ve işte karşınızda antik dünyanın en iyi korunmuş tiyatrosu! Manavgat’a yaklaşık 44 kilometre mesafedeki ASPENDOS, M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş ve bugün bile hala konserlere ve gösterilere ev sahipliği yapabilen inanılmaz bir akustiğe sahiptir. 17.000 kişilik kapasitesiyle bu devasa yapının içinde dolaşırken, Romalıların mimari dehasına bir kez daha hayran kalacaksınız. Tiyatronun mükemmel akustiğinin sırrının hala tam olarak çözülemediğini de belirtelim. Aspendos’u ziyaret etmek, adeta tarihin içinde bir sanat olayına tanıklık etmek gibidir.
Sıkça Sorulan Sorular (S.S.S)
Manavgat’a gitmek için en uygun zaman ne zamandır?
Manavgat, tipik bir Akdeniz iklimine sahiptir. Bu nedenle deniz ve güneş tatili için en ideal dönem Mayıs ve Ekim ayları arasıdır. Ancak doğa yürüyüşleri, antik kent gezileri ve kanyon aktiviteleri için ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) ayları, bunaltıcı sıcaklar olmadığı için daha keyifli olabilir.
Manavgat’ta konaklama seçenekleri nelerdir?
Manavgat ve çevresi (Side, Sorgun, Titreyengöl) konaklama açısından çok zengindir. Her şey dahil konseptinde hizmet veren büyük tatil köylerinden, lüks otellere, daha mütevazı pansiyonlardan apart otellere kadar her bütçeye uygun bir seçenek bulmak mümkündür. Özellikle Sorgun ve Titreyengöl bölgeleri, kaliteli tesisleriyle öne çıkar.
Çocuklu aileler için en uygun aktiviteler hangileri?
Manavgat, çocuklu aileler için harika bir destinasyondur. Manavgat Nehri’nde tekne turu, Manavgat Şelalesi’nde piknik, plajlarda deniz ve kumun tadını çıkarmak en popüler aktivitelerdir. Daha büyük çocuklar ve macera seven aileler için Köprülü Kanyon’da ailelere özel, daha sakin rafting turları da mevcuttur. Ayrıca birçok otelin kendi su parkı ve çocuk kulübü bulunmaktadır.
İşte böyle! Gördüğünüz gibi Manavgat, size bir tatilden çok daha fazlasını sunuyor. Tarih, doğa, macera, lezzet ve eğlence… Hepsi bir arada! Peki sizin Manavgat’taki favori noktanız neresi veya bu listeden sonra ilk nereyi görmek isterdiniz? Yorumlarda bizimle paylaşın, bu güzel cenneti birlikte konuşalım!
