Mutfak ve banyo dekorasyonu doğayla bağlantınızı geliştirebilmek için öncelikle kendinizi tanımalısınız. Nelerden gerçek anlamda hoşlandığınızı, hangi malzeme ve renklerin sizi mutlu ettiğini, sakinleştirdiğini ve size heyecan verdiğini keşfetmeniz gerekiyor. Bu ayırımı yaptıktan sonra banyo ve mutfak dekorasyonu için hazırsınız.
Banyoda Doğal Işığı Tasarım Elemanı Olarak Kullanın
Günışığının hangi odaya ne kadar girmesini istediğinizi bilin ve ona göre duvar rengi, eşya ve tekstiller seçin. Az ışık alan bir banyoda duvarları sıcak, tavanı soğuk beyaz boyayıp, baskın desenlerden kaçınmak gerekiyor.
Çok gerekliyse bir desen uygulaması yapılabilir. Pencereden giren ışığın hangi saatte nereyi ne kadar aydınlattiğına dikkat edin, mümkünse bir ışık haritası çıkarın. Buna göre günışığını banyoya, dağıtmak için uygun yerlere ayna ya da yarsıtıcı yüzeyli metaller yerleştirin.
Bırakın ışık içeri girsin. Keten, tül pamuk gibi dokularla mekanı hafifletin. Işığı yansıtma konusunda tavanın ne kadar önemli bir eleman olduğunu unutmayın, lambalarınızı seçerken hareketli ayna ya da metal detaylı bir tasarım seçebilirsiniz. Buradan tavana yansıyan ışıklar mekanın geneline yayılacaktır.
Mutfak ve Banyo ‘da Doğal Malzemelere Yer Açın
İç mekanın zemin yerinde mobilya, mutfak gibi elemanlarında, ardından her türlü taşınabilir, değişebilir mobilya ve aksesuarlarda blok ya da ahşap kullanımı kişinini mekanın içinde ki duygu durumunu pozitif yönde etkiler. Bu durumda standart şehirlinin aklında şu soru çakacaktır. “Nereden Bileceğiz”. Cevap, “Bilmeyeceksiniz, hissedeceksiniz” olmalı.
Doğal malzemeler aslında yaşayan malzemeler oldukları için yaydıkları frekans bilinçaltımız ile baplantı kurabiliyor. Ahşap, ateş tuğlası, taş, saz, bambu, keten, kenevir, ipek, yün gibi dokular her halükarda kişiyi rahatlatır. Sizden beklenen, örneğin ahşabın hangi tonunun, dokusunun sizidaha mutlu ettiğidir. Kendi tarzınıza uygun doğal malzemeleri özenle seçip evinize uygulayın.
Dişil Enerjiyle Bağınızı Kuvvetlendirin
Feng shui meraklıları bilir, evde kare, dikdörtgen ve üçgen gibi keskin köşeli formlar yerine akışkan, dairesel formlar kullanmak gerekir. Aslında bunun amacının iç mekandaki çi, yani kozmik enerjinin önüne engel çıkmadan tatlı tatlı akması olduğunu söylemek mümkün. Dişil enerjinin ana kaynağı doğanın baskın formlarının da akışkan formlar olmasının sebebi aynı.
İstanbul şehrinin bu kadar kasvedli olmasının en önemli sebebi, eskiden mutlu mutlu yedi tepe arasınca kayıp duran çi’nin önüne koyduğumuz koca koca binalar. Yapılaşmanın yoğun, doğaya aykırı olduğu bir yerde, doğanın enerjisi mutlu olamaz. Bu durum içgüdülerimiz aracılığıyla bizi bulur ve olumsuz etkiler. Halihazırda negatif enerji yüklü bir alanda çi’yi evin içine çekmek için özellikle mekanın ortasında duran kitleleri akışkan/dairesel formlu düşünmemizde yarar var.
Sürdürülebilir Bir Ev Düzeni Kurun
Evinizi malzeme ve eşyasını seçerken geri dönüştürülebilen ya ta yeniden kullanlmış malzemeleri tercih edebilir, çöplerinizi ayırmak için özel bir dolap sistemi yapabilir, plastik kullanımını sınırlayabilir, eğer plastik kullanamak zorundaysanız biyo-bozulur plastiklere yer verebilirsiniz. Büyük markalar artık ikonik sandalyelerin biyo-bozulur plastik versiyonlarını üretmeye başladı, bu konudaki farkındalığınızı arırın. Ya da yenisini alacağınıza ikinci el mağazalardan alışveriş edin.
Başka bir daireden çıkma parkeleri kulanmayı, yenisi yerine ikinci el bir bulaşık makinesi almayı tercih edin. Plastiksiz yaşam trendini inceleyini bunu bir yaşam biçimi haline getirmiş bloggerları izleyerek satın almak yerine artık sabunlardan yeni sabun, belirli malzemelerden biyo-deterjan gibi günlük hayatta kolaylıkla kendi kendinize yapabileceğiniz ürünleri yapmayı öğrenin. Bunları düşünmeye ve uygulamaya basladığınızda “empati” kabiliyetiniz gelişmeye, dişil enerji vücudunuzda gezinmeye başlayacak, bu aa hep aracığınız tatmin duygusunu beraberinde getirecek.
El İşçiliğiyle Üretilmiş Mobilyaların Değerini Bilin
Bir ustanın emeği, sevgisi ve gözünün nurundan mobilyaya geçen olumluluğun farkına varın. Mümkünse mobilyanızı yapan ustayla tanışın. Onunla bağ kurun. Ustanın o mobilyayı üretirken nasıl bir ruh halinde olduğunu hissetmeye odaklanıp bunun bir parçası olun.
Mobilyanın her köşesine dokunun ve detayları inceleyin. Evinizin tam ortasında duran, her gün kullandığınız mobilyaların malzemesinin doğal olması çok önemli. Dokunduğunuzda size bir şeyler hissettiren dokular seçin.
Suni deri, polyester gibi sentetik kumaşları asla eve sokmayın. Yazlık/kışlık el örgüsü battaniyeler, yastık kılıfları, kendi diktiğiniz Fransız stili minderler, el dokuması kilim ve halılar, kısacası el sanatları ve zanaatin her türüne evinizde yer verin.
Duvara birçok tablonun ucuz baskıları yerine bir tane düzgün yağlıboya tablo asın. Bir süre sonra gözünüz alışacağı için görmeyeceğiniz ama aslında bilinçaltında görsel kalabalık yapacak her şeyi evinizden çıkarın. Daha fazlası için tıklayın.
İlginizi çekebilecek benzer makaleler;
- Tiny House: Yeni Nesil Yaşam Alanı
- Küçük Mutfaklar İçin 7 Dekorasyon Önerisi
- Mutfak Dekorasyonu İçin 10 Portatif Ürün
- Mutfak Dolabı Yaptırırken Dikkat Etmeniz Gerekenler?
- Mutfak Dolabınızı Kendiniz Boyayın
- Cam Lavabo Modelleri ile Modern Banyolar
- Banyo & Tuvalet Dekorasyonu Fikirleri – Önerileri
- Siyah Beyaz Banyo Dekorasyonu & Modelleri
- Banyoyu Güzelleştirmeniz İçin 10 Fikir
- Banyonuzu Olduğundan Büyük Göstermek
- Banyo Dekorasyonu İçin 6 Farklı Stil Önerisi